Osmanlı Kartalı
Kayıtlı Üye
ATA YURTLARINDAN SESLENEN Mİ VAR
Kızıl elma denen, nazlı gelinden
Vatandan bahsedip, seslenen mi var
Ata yurtlarından, Turan elinden
Kutsal duygulardan, beslenen mi var
Açtı yüreğim de, yara gözlerin
Gözden inen bir sel, dere gözlerin
Öyle bir güzel ki, kara gözlerin
Ötüken aşkıyla, hislenen mi var
Güneş batıyorken, sulara iner
Can Siriderya’nın, kokusu siner
Oraları görsem, hasretim diner
Şanlı bayrak gibi, süslenen mi var
Türk’ün namı yürür, hatrı sayılır
Gücü karşısın da, dağ, taş eğilir
Dor atların, nal sesleri, duyulur
Şu Tanrı dağına, yaslanan mı var
Bilmeyen var mıdır, can bozkurtları
Türk’ün düşmanına, açtık kartları
Kan vererek aldık, biz bu yurtları
Türk ise çılgındır, uslanan mı var
Ateşin özün de, sabırla yanıp
Cennet kevserinden, içerek kanıp
Alp’le, erenleri, saygıyla anıp
Geçmişi yad edip, puslanan mı var
İnsanı aslına, çekiyorken gen
Lüzumsuz kırılır, gizler onu yen
Sancağı burçlara, dikiyorken ben
Altay zirvesin de, sislenen mi var
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ