DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632 – 661)

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde İslam Tarihi kategorisinde DeNiZ tarafından oluşturulan DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632 – 661) başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 661 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 4 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı İslam Tarihi
Konu Başlığı DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632 – 661)
Konbuyu başlatan DeNiZ
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Hümra

DeNiZ

Yönetim
Katılım
26 Mar 2020
Mesajlar
2,081
Tepkime puanı
3,189
Puanları
113
Konum
Radyosohbetim.Com
Hz. Ebu Bekir Dönemi (632-634):

  • Hilafeti, İslamiyet’ten dönenler ve yalancı peygamberlerle mücadeleyle geçmiştir. İç huzur sağlandıktan sonra, sıra fetihlere geldi. İslam ordularının düzenli olarak fetihle görevlendirildikleri ilk ülke Suriye’dir. Bizans ordusu yenilerek, Filistin ve Suriye’nin fetih kapıları açıldı.
  • Kur’an ayetleri, tahta ve deri gibi nesnelerin üzerine yazılıyor ve hafızlar tarafından ezberleniyordu. Yalancı peygamberlerle yapılan savaşlarda birçok hâfızın şehid olması üzerine, Kur’an-ı Kerim “Mushaf(Kitap) haline getirildi. Böylece Kur’an’ın ileride tahrif edilmesi tehlikesi önlenmiş oldu.
2) Hz. Ömer Dönemi (634-644):

  • Bizans’la mücadele edilerek Suriye, Ürdün, Filistin ve Mısır alındı. Kadisiye Savaşı‘nda İran ordusu yenilgiye uğratıldı (636). Irak Müslümanların eline geçti. Nihavend Savaşı‘nda İran ordusu son kez yenilerek Sasani Devleti yıkıldı (642). İran’ın fethi tamamlandı. Müslümanların Horasan’a kadar ilerlemelerine ve daha sonraki yıllarda Türklerin Müslüman olmalarına ortam hazırlandı.
3) Hz. Osman Dönemi (644-656):

  • Osman fetih siyasetini devam ettirdi. Kafkaslar aşılarak, Hazar ülkesine akın yapıldı. İslam orduları Anadolu cephesinde Toroslara kadar uzandı. Afrika’da Libya geçilerek, Bizans’a bağlı olan sahil şeridinde ilerlediler. Şam Valisi Muaviye, Suriye sahillerinde ilk İslam donanmasını kurarak Kıbrıs’a sefer düzenledi.
  • Kur’an-ı Kerim çoğaltılarak illere gönderildi. Osman’ın önemli görevlere akrabalarını getirmesi iç karışıklıklara yol açtı. Yönetimden rahatsız olanlar Hz. Osman’ı şehid ettiler (656).
4) Hz. Ali Dönemi (656-661):

  • Hilafeti iç çekişmelerle geçti. Bu nedenle fetih hareketi durdu. Suriye valisi Muaviye, Hz. Ali’nin hilafetini tanımadı. Cemel (Deve) Olayı ve Sıffin Savaşı çıktı. Muaviye, yenilmek üzereyken hile yoluna baş vurdu. Hakem Olayı olarak bilinen bu gelişme sorunu iyice çıkmaza sürükledi. Hz. Ali taraftarları bölündü. Bir kısmı ordudan ayrıldı. Bunlara Hariciler Böylece, ilk mezhep ayrılığı da ortaya çıktı. Hz. Ali bir Harici tarafından şehid edildi. Dört halife devri de böylece sona erdi.


EMEVİLER DÖNEMİ (661-750)
  • Emevi Devleti’nin kurucusu olan Muaviye, devlet merkezini Şam’a taşıdı. Hilafeti, babadan oğula geçen bir saltanat haline getirdi. Muaviye’nin oğlu Yezid, halifeliğini tanımayan Hz. Hüseyin ve taraftarlarını Kerbela‘da şehid ederek Müslümanları derinden yaraladı (680).
  • Emeviler döneminde İstanbul kuşatıldı. Fas ve Cezayir Bizans Afrika’dan çıkarıldı. Tarık bin Ziyad, Cebelitarık Boğazı’nı geçerek İspanya’ya çıktı. Kadiks Savaşı‘nda Vizigotlar yenilgiye uğratıldı. Toledo ve Kurtuba fethedildi. Arkasından Portekiz alındı. İslam ordularının Avrupa ilerleyişi, Puvatya Savaşı‘nda Franklara karşı alınan yenilgiyle durdu.
  • Maveraünnehir ve Türkistan’ın fethi tamamlandı. Ömer bin Abdülaziz‘in bölge halkını vergiden muaf tutması üzerine İslam Türkler arasında hızla yayıldı. Semerkant ve Buhara şehirleri kısa sürede İslam kültür merkezleri haline geldi.
  • Abbasilerin Emeviler aleyhindeki faaliyetleri ve Ebu Müslim isyanı sonucu Emevi Devleti yıkıldı
    • Abbasilerden kaçan, Emevi hanedanına mensup Abdurrahman, İspanya’da Endülüs Emevi Devleti‘ni kurdu (756). Abbasilerin Bağdat’ta, Emevilerin İspanya’da, Fatımilerin ise Mısır’dahalife” ünvanını kullanmaları üzerine, İslam dünyası X. yüzyılda üç ayrı siyasi güç tarafından temsil edilmeye başlandı.
    • Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılmasıyla yerine yirmiye yakın irili ufaklı devlet kuruldu. Bu devletler hristiyanların baskısı karşısında geri çekildiler. Böylece Hristiyanların Reconquista Devri (eski toprakları yeniden ele geçirme hareketi) başladı. Gırnata hariç, birçok şehir elden çıktı. Aragon Kralı Ferdinand ile Kastilya Kraliçesi İzabel’in evlenmeleriyle İspanya Krallığı kuruldu (1469).


  • Beni Ahmer (Gırnata) Devleti (1230-1492):
    • Endülüs Emevilerinin mirası üzerinde kurulmuştu. Devlette iç karışıklıkların çıkması üzerine, Ferdinand Gırnata’yı işgal etti. Beni Ahmer Devleti yıkıldı (1492). İslam medeniyetine ait tüm eserler yakıldı. Engizisyon mahkemesi kurularak zulüm ve işkence makinesi devreye kondu. Müslümanlar ve kendileriyle aynı kaderi paylaşan Yahudiler öldürüldü. (Osmanlı Devleti bunlara yardım elini uzattı).


  • ABBASİLER DÖNEMİ (750-1258)

    • Abbasi Devleti’nin kurulmasıyla Irak ön plana çıkarak, Suriye’nin nüfuzu sona erdi, Bağdat başkent yapıldı. Emeviler devrinde köle statüsünde görülen Arap olmayan milletler, Abbasiler devrinde Araplarla eşit hale geldiler. İranlıların ve Türklerin devlet idaresinde etkinliği arttı. Abbasiler, Emeviler gibi büyük fetihlerle değil, medeni ve ilmi faaliyetleri ile tanınmışlardır. Siyasi alanda ilk önemli zafer Çinlilerle yapılan Talas Savaşı‘dır (751). Bu savaşta Karluk Türkleri de Arapların yanında yer almışlar ve savaştan sonra da Müslüman olmuşlardır. Talas Zaferi, Çin’in batıya yayılma siyasetini durdurmuş, Müslümanların Çin bilim ve teknolojisi ile tanışmalarına ortam hazırlamıştır.
    • Mu’tasım döneminde Samarra Şehri kurularak Türkler buraya yerleştirilmiş ve onların askeri ve siyasi yeteneklerinden faydalanılmıştır. Anadolu’da Bizans sınırında kurulan Avasım Eyaleti‘ne de Türkler yerleştirilmiştir. Abbasi Devleti’ndeki Türk tesiri IX. yüzyıldan itibaren zirveye ulaşmıştır. Türk komutanlar siyasi nüfuz kazanmış, uzak eyaletlerin valiliklerini aralarında paylaşmışlardır. Fakat, bu eyaletlerin başına bizzat gitmeyip güvendikleri komutanları vekil (naib) olarak göndermişlerdir.
    • Halifelerin otoritelerinin zayıflaması, vilayetlerin “naibler” tarafından idare edilmesi ve iç isyanlar Abbasi Devleti’nin parçalanmasına sebep oldu. Devletin doğusunda ve batısında, şeklen Abbasilere bağlı devletçikler ortaya çıktı. Bunlar:
    • İran, Irak ve Horasan’da: Tahiriler, Saffariler, Büveyhiler ve Samanoğulları.
    • Mısır ve Kuzey Afrika’da: Ağlebiler, Tolun-oğulları, İhşidiler, Fatımiler.
    • İslam aleminin içeriden bölündüğü ve halifelerin sadece birer sembol haline geldiği bu devirde ortaya çıkan yeni bir siyasi güç, hem halifeleri baskıdan korumuş, hem de durmuş olan fetihleri yeniden başlatmıştır. Bunlar Selçuklu ailesinin idaresindeki Oğuz Türkleridir. 1055’de Tuğrul Bey’in Bağdat’a girmesiyle İslam ve Yakındoğu tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Oğuzlar, Anadolu’yu fethetmiş ve Yakındoğu’da istikrarı sağlamışlardır. Ancak, XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde Moğolistan’dan yükselen yeni bir güç Türk ve İslam alemi üzerine yuvarlanmış, bu arada Abbasi hilafetine son vermiştir (1258). Son Abbasi Halifesi Mutasım’ın Moğollar tarafından katledilmesinden sonra, aynı aileden biri Memluk Sultanı Baybars tarafından Mısır’da halife ilan edilmiştir. Mısır’daki Abbasi hilafeti, Osmanlı Devleti’nin Mısır’ı alması üzerine son bulmuştur.
 

Aybala

Işıkları kapadım benibulmak isteyen kendini yaksın
Admin
Katılım
2 Nis 2020
Mesajlar
377
Tepkime puanı
4,862
Puanları
113
Konum
Forum keyfi.net
Oretmenim seni sewiom
 
H

Hümra

Ziyaretçi
Hz. Ebu Bekir Dönemi (632-634):

  • Hilafeti, İslamiyet’ten dönenler ve yalancı peygamberlerle mücadeleyle geçmiştir. İç huzur sağlandıktan sonra, sıra fetihlere geldi. İslam ordularının düzenli olarak fetihle görevlendirildikleri ilk ülke Suriye’dir. Bizans ordusu yenilerek, Filistin ve Suriye’nin fetih kapıları açıldı.
  • Kur’an ayetleri, tahta ve deri gibi nesnelerin üzerine yazılıyor ve hafızlar tarafından ezberleniyordu. Yalancı peygamberlerle yapılan savaşlarda birçok hâfızın şehid olması üzerine, Kur’an-ı Kerim “Mushaf(Kitap) haline getirildi. Böylece Kur’an’ın ileride tahrif edilmesi tehlikesi önlenmiş oldu.
2) Hz. Ömer Dönemi (634-644):

  • Bizans’la mücadele edilerek Suriye, Ürdün, Filistin ve Mısır alındı. Kadisiye Savaşı‘nda İran ordusu yenilgiye uğratıldı (636). Irak Müslümanların eline geçti. Nihavend Savaşı‘nda İran ordusu son kez yenilerek Sasani Devleti yıkıldı (642). İran’ın fethi tamamlandı. Müslümanların Horasan’a kadar ilerlemelerine ve daha sonraki yıllarda Türklerin Müslüman olmalarına ortam hazırlandı.
3) Hz. Osman Dönemi (644-656):

  • Osman fetih siyasetini devam ettirdi. Kafkaslar aşılarak, Hazar ülkesine akın yapıldı. İslam orduları Anadolu cephesinde Toroslara kadar uzandı. Afrika’da Libya geçilerek, Bizans’a bağlı olan sahil şeridinde ilerlediler. Şam Valisi Muaviye, Suriye sahillerinde ilk İslam donanmasını kurarak Kıbrıs’a sefer düzenledi.
  • Kur’an-ı Kerim çoğaltılarak illere gönderildi. Osman’ın önemli görevlere akrabalarını getirmesi iç karışıklıklara yol açtı. Yönetimden rahatsız olanlar Hz. Osman’ı şehid ettiler (656).
4) Hz. Ali Dönemi (656-661):

  • Hilafeti iç çekişmelerle geçti. Bu nedenle fetih hareketi durdu. Suriye valisi Muaviye, Hz. Ali’nin hilafetini tanımadı. Cemel (Deve) Olayı ve Sıffin Savaşı çıktı. Muaviye, yenilmek üzereyken hile yoluna baş vurdu. Hakem Olayı olarak bilinen bu gelişme sorunu iyice çıkmaza sürükledi. Hz. Ali taraftarları bölündü. Bir kısmı ordudan ayrıldı. Bunlara Hariciler Böylece, ilk mezhep ayrılığı da ortaya çıktı. Hz. Ali bir Harici tarafından şehid edildi. Dört halife devri de böylece sona erdi.


EMEVİLER DÖNEMİ (661-750)
  • Emevi Devleti’nin kurucusu olan Muaviye, devlet merkezini Şam’a taşıdı. Hilafeti, babadan oğula geçen bir saltanat haline getirdi. Muaviye’nin oğlu Yezid, halifeliğini tanımayan Hz. Hüseyin ve taraftarlarını Kerbela‘da şehid ederek Müslümanları derinden yaraladı (680).
  • Emeviler döneminde İstanbul kuşatıldı. Fas ve Cezayir Bizans Afrika’dan çıkarıldı. Tarık bin Ziyad, Cebelitarık Boğazı’nı geçerek İspanya’ya çıktı. Kadiks Savaşı‘nda Vizigotlar yenilgiye uğratıldı. Toledo ve Kurtuba fethedildi. Arkasından Portekiz alındı. İslam ordularının Avrupa ilerleyişi, Puvatya Savaşı‘nda Franklara karşı alınan yenilgiyle durdu.
  • Maveraünnehir ve Türkistan’ın fethi tamamlandı. Ömer bin Abdülaziz‘in bölge halkını vergiden muaf tutması üzerine İslam Türkler arasında hızla yayıldı. Semerkant ve Buhara şehirleri kısa sürede İslam kültür merkezleri haline geldi.
  • Abbasilerin Emeviler aleyhindeki faaliyetleri ve Ebu Müslimisyanı sonucu Emevi Devleti yıkıldı
    • Abbasilerden kaçan, Emevi hanedanına mensup Abdurrahman, İspanya’da Endülüs Emevi Devleti‘ni kurdu (756). Abbasilerin Bağdat’ta, Emevilerin İspanya’da, Fatımilerin ise Mısır’dahalife” ünvanını kullanmaları üzerine, İslam dünyası X. yüzyılda üç ayrı siyasi güç tarafından temsil edilmeye başlandı.
    • Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılmasıyla yerine yirmiye yakın irili ufaklı devlet kuruldu. Bu devletler hristiyanların baskısı karşısında geri çekildiler. Böylece Hristiyanların Reconquista Devri (eski toprakları yeniden ele geçirme hareketi) başladı. Gırnata hariç, birçok şehir elden çıktı. Aragon Kralı Ferdinand ile Kastilya Kraliçesi İzabel’in evlenmeleriyle İspanya Krallığı kuruldu (1469).


  • Beni Ahmer (Gırnata) Devleti (1230-1492):
    • Endülüs Emevilerinin mirası üzerinde kurulmuştu. Devlette iç karışıklıkların çıkması üzerine, Ferdinand Gırnata’yı işgal etti. Beni Ahmer Devleti yıkıldı (1492). İslam medeniyetine ait tüm eserler yakıldı. Engizisyon mahkemesi kurularak zulüm ve işkence makinesi devreye kondu. Müslümanlar ve kendileriyle aynı kaderi paylaşan Yahudiler öldürüldü. (Osmanlı Devleti bunlara yardım elini uzattı).


  • ABBASİLER DÖNEMİ (750-1258)
    • Abbasi Devleti’nin kurulmasıyla Irak ön plana çıkarak, Suriye’nin nüfuzu sona erdi, Bağdat başkent yapıldı. Emeviler devrinde köle statüsünde görülen Arap olmayan milletler, Abbasiler devrinde Araplarla eşit hale geldiler. İranlıların ve Türklerin devlet idaresinde etkinliği arttı. Abbasiler, Emeviler gibi büyük fetihlerle değil, medeni ve ilmi faaliyetleri ile tanınmışlardır. Siyasi alanda ilk önemli zafer Çinlilerle yapılan Talas Savaşı‘dır (751). Bu savaşta Karluk Türkleri de Arapların yanında yer almışlar ve savaştan sonra da Müslüman olmuşlardır. Talas Zaferi, Çin’in batıya yayılma siyasetini durdurmuş, Müslümanların Çin bilim ve teknolojisi ile tanışmalarına ortam hazırlamıştır.
    • Mu’tasım döneminde Samarra Şehri kurularak Türkler buraya yerleştirilmiş ve onların askeri ve siyasi yeteneklerinden faydalanılmıştır. Anadolu’da Bizans sınırında kurulan Avasım Eyaleti‘ne de Türkler yerleştirilmiştir. Abbasi Devleti’ndeki Türk tesiri IX. yüzyıldan itibaren zirveye ulaşmıştır. Türk komutanlar siyasi nüfuz kazanmış, uzak eyaletlerin valiliklerini aralarında paylaşmışlardır. Fakat, bu eyaletlerin başına bizzat gitmeyip güvendikleri komutanları vekil (naib) olarak göndermişlerdir.
    • Halifelerin otoritelerinin zayıflaması, vilayetlerin “naibler” tarafından idare edilmesi ve iç isyanlar Abbasi Devleti’nin parçalanmasına sebep oldu. Devletin doğusunda ve batısında, şeklen Abbasilere bağlı devletçikler ortaya çıktı. Bunlar:
    • İran, Irak ve Horasan’da: Tahiriler, Saffariler, Büveyhiler ve Samanoğulları.
    • Mısır ve Kuzey Afrika’da: Ağlebiler, Tolun-oğulları, İhşidiler, Fatımiler.
    • İslam aleminin içeriden bölündüğü ve halifelerin sadece birer sembol haline geldiği bu devirde ortaya çıkan yeni bir siyasi güç, hem halifeleri baskıdan korumuş, hem de durmuş olan fetihleri yeniden başlatmıştır. Bunlar Selçuklu ailesinin idaresindeki Oğuz Türkleridir. 1055’de Tuğrul Bey’in Bağdat’a girmesiyle İslam ve Yakındoğu tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. Oğuzlar, Anadolu’yu fethetmiş ve Yakındoğu’da istikrarı sağlamışlardır. Ancak, XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde Moğolistan’dan yükselen yeni bir güç Türk ve İslam alemi üzerine yuvarlanmış, bu arada Abbasi hilafetine son vermiştir (1258). Son Abbasi Halifesi Mutasım’ın Moğollar tarafından katledilmesinden sonra, aynı aileden biri Memluk Sultanı Baybars tarafından Mısır’da halife ilan edilmiştir. Mısır’daki Abbasi hilafeti, Osmanlı Devleti’nin Mısır’ı alması üzerine son bulmuştur.
Emegine Ve yüregine saglik !