Duhan Süresi Konusu, Fazileti, İçeriği ve Muhtevası

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sure ve Dualar kategorisinde DeNiZ tarafından oluşturulan Duhan Süresi Konusu, Fazileti, İçeriği ve Muhtevası başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 306 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sure ve Dualar
Konu Başlığı Duhan Süresi Konusu, Fazileti, İçeriği ve Muhtevası
Konbuyu başlatan DeNiZ
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeNiZ

DeNiZ

Yönetim
Katılım
26 Mar 2020
Mesajlar
2,081
Tepkime puanı
3,189
Puanları
113
Konum
Radyosohbetim.Com
Duhan-Suresi-Arapca-Kuran.jpg
Duhan suresi

Mekki bir süre olup, Hz Peygamber’in elçi olarak gönderilmesinin üçüncü ve dördüncü yıllarında iki bölüm halinde indirilmiştir. Tamamı 59 ayetten oluşan bu süre, onuncu ayetindeki duman anlamına gelen duhan kelimesinden dolayı bu adı almıştır. Hz Osman’ın Mushaf’ındaki kronolojik sıralamaya göre 64 , Hz Ebu Bekir’in cem ettirdiği elimizdeki Kur’an’a göre 44. süredir.​

Kureyş’in, inkarcı ve alaycı tavırlarına rağmen Allah ve Resulü’nün uyarıları devam etmektedir. Allah Teala peygamber gönderip ayetler indirip insanları uyarmayı kendisine ilke edinmiştir. Çünkü O, bir elçi vasıtasıyla doğru yola davet etmeden, güvenilir bir eğitimci tarafından herkese açık bir eğitim, öğretim sürecini yaşatmadan hiçbir topluluğu sorgulamayacağını ve azap etmeyeceğini haber vermiştir. Hz Muhammed’de tebliğinin ulaştığı bütün insanlar için gönderilmiş en son elçidir

Her topluluk içerisinde, az da olsa peygamberlerinin uyarılarına kulak verip doğru yola yönelenler olmuştur. Çoğunluk ise, düşüncesizlikleri, körü körüne atalarının yoluna bağlılık göstermeleri ve dünya hayatına aşırı derecede bağlanmaları yüzünden peygamberleri ciddiye almadı, onlarla alay etti, uyarılara kulak tıkadı.



Bu yüzden pek çok topluluk, belki düşünür de akıllarını başlarına alır diye büyük felaketten önce mutlaka zaman zaman gökten ve yerden gelen küçük musibetlerle cezalandırıldı. Nuh, Ad ve Semud kavimleri, Firavun ve taraftarları gibi, artık ıslahı mümkün olmayan topluluklar ise, alemlere ibret maksadıyla büyük felaketlerle yok edildiler.


Kureyş de Hz Peygamber’in yıllarca devam eden tebliğine ve uyarılarına rağmen isyankar tutumları, peygamberle alay etmeyi ve inananlara reva gördükleri ağır işkenceyi terk etmezdi. Allah Teala da iyilikle, güzel öğüt ve vaatlerle yola gelemeyen ve gittikçe azgınlaşan bu insanları, ahirette karşı karşıya kalacakları bir duman azabıyla korkutmak istedi. Biliyordu ki bunlar, aralıklarla gelecek belalar karşısında da iman etmezler.


Tıpkı Firavun ve taraftarları gibi. Onlar da başlarına gelen, her beladan ötürü gelip Musa’ya yalvardılar. Bela kalktıktan sonra ise, yine eski adetlerine döndüler. Allah, farz-ı muhal, elçisine gelip yalvaranların inanmayacaklarını bile bile azabı geçici olarak kaldıracak olsa inkarda diretenler alaycı tavırlarından vazgeçmezler ve “Ey Muhammed! İlk ölümümüzden başkası yoktur, biz tekrar diriltilecek falan değiliz; eğer doğru söylüyorsan, haydi atalarımızı dirilt de görelim” derlerdi.

Bu zalimler karşısında Peygamber’e düşen, sabırla ve kararlılıkla uyarılarını sürdürmek ve gerisini Allah’a bırakıp onlarla birlikte akıbeti beklemektir.



Sonuçta inkar edenler, yakıcı azap içerisinde, mide ve bağırsaklarında kurşun eriyiği gibi kaynayan zakkumun sarsıcı, çevrelerinde zebanilerin sert ve haşin haykırışları ve nefes almalarını zorlaştırıcı kömür külü gibi simsiyah bir duman içerisinde,canlarına minnet sayacakları ölümü, bir kurtuluş ümidiyle çağıracaklar: “Ey ölüm neredesin gel” diye hasretle ona kavuşmak isteyecekler ama ne mümkün. Artık ölüm bile öldürülmüştür.


▬ Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennet bahçelerinde, pınarların başlarında, lüks ve parlak kıyafetler içerisinde her istedikleri yanı başlarında, müreffeh bir ortamda kelimenin tam anlamıyla yaşamaktadırlar. Çünkü onlar, dünya hayatları boyunca hep sözü dinleyip en güzeline uymuş akıllı ve basiretli kimselerdir.


Kaynak: M. Zeki Duman
 
Moderatör tarafında düzenlendi: