ISLAHAT HAREKETLERİ

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Osmanlı İmparatorluğu kategorisinde DeNiZ tarafından oluşturulan ISLAHAT HAREKETLERİ başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 405 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Osmanlı İmparatorluğu
Konu Başlığı ISLAHAT HAREKETLERİ
Konbuyu başlatan DeNiZ
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan DeNiZ

DeNiZ

Yönetim
Katılım
26 Mar 2020
Mesajlar
2,081
Tepkime puanı
3,189
Puanları
113
Konum
Radyosohbetim.Com
XVIII.Y.Y.ISLAHATLARI

Bu yenilikler 17. yy. ıslahatlarına göre daha köklü olmuştur. Çünkü 17. yy. ıslahatları devleti kuvvetlendirmek için eskiye dönmeyi amaçlamıştır. 18. yy. ıslahatları ise Avrupa’yı örnek alan ilk batılılaşma hareketleridir. Yenilikler ilerici devlet adamlarının iktidarda kaldığı sürede devam etmiştir. İlerici kişilerin yönetiminden uzaklaştırılması yeniliklerin durmasına ve yapılan yeniliklerinde ülkede etkili olmasını önlemiştir, özellikle yeniçerilerin isyana teşvik edilmesi bu durumlara neden olmuştur.



LALE DEVRİ (1718 – 1730)

Pasarofça anlaşmasını izleyen barış döneminde III. Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim tarafından birlikte başlatılan yenileşme dönemidir.

  1. Avrupayı tanımak amacıyla Viyana’ya bir elçi heyeti gönderildi. İlk elçilik Londra’da açıldı, daha sonra Viyana, Paris, Berlin elçilikleri açıldı.
  2. Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika 1727’de ilk matbaa’yı kurdular. Matbaa dini olan hariç, diğer kitapların basılabileceği fetvasından sonra çalışmıştır. Basılan ilk eser Vankulu Lugat adıyla bilinen Arapça – Türkçe sözlüktür. Matbaa’nın kurulmasından sonra kültür faaliyetleri arttı. Yalova’da ilk kâğıt fabrikası kuruldu.
  3. Yeniçerilerden ilk itfaiye teşkilatı kuruldu. İstanbul’da bir kumaş fabrikası açıldı. Çinicilik canlandırıldı. İlk çiçek aşısı kullanıldı.
  4. Sivil mimari gelişti. Sâdâbâd denilen kâğıthane’ de, boğaz içinde mimari alanda güzel eserler yapıldı.


I.MAHMUT ISLAHATLARI

Fransız kökenli Kont dö Boneval (Humbaracı Ahmet Paşa) humbara ocağını düzenledi, orduda bölük, tabur, alay teşkilatını kurdu. Subayların yetiştirilmesi için Kara mühendishanesi açıldı. Bu gelişmeler Avrupa askeri eğitim biçiminin Osmanlı ordusunda ilk defa uygulanmasıdır.



III. MUSTAFA ISLAHATLARI

Sadrazam Koca Ragıp Paşa ordunun yetersizliğini gördü. Fransız Baron dö Tot tophaneyi düzenledi, sürat topçuları adında yeni bir askeri birlik kurdu. Deniz subayı yetiştirmek için mühendislik okulu (mühendishane–i Bahr–i Hümayun) açıldı. 1773



I.ABDÜLHAMİT ISLAHATLARI


Sadrazam Halil Hamit Paşa yenilikleri başlattı, sürat topçuları ocağına önem verdi. Ulufe alımı ve satımı yasaklandı. Askeri okullar için Fransızca kitaplar tercüme edildi.



III. SELİM YENİLİKLERİ
Islahat hareketlerine Nizam–ı Cedit denilmiştir. Nizam–ı Cedit adı daha çok yeni kurulan askeri ocakla ilgilidir. Kara mühendishanesinin geliştirilmesiyle mühendishane–i Berri Humayun adıyla topçu okulu kuruldu.

İlk defa Avrupa başkentlerinde devamlı elçilikler kuruldu.

Nizam–ı Cedit (yeni nizam) Ocağının ihtiyaçlarını karşılamak için İrad–ı Cedit adında bir hazine kuruldu.

Nizam–ı Cedit askerleri Napolyon’un Akka kuşatmasını başarısızlığa uğrattı.

III. Selim’in yenilikleri Kabakçı Mustafa ayaklanması nedeniyle başarılı olamadı.

Devlet matbaası kuruldu.





19.Y.Y. ISLAHATLARI
II.MAHMUT’UN YENİLİKLERİ
Kendisinden önceki padişahlar devletin aksayan yönlerini düzeltirken, II. Mahmut bu şekilde davranmayarak işlerliğini yitirmiş kurumları kaldırmış yenilerini kurmuştu. II. Mahmut gerçek anlamda ilk ciddi batılılaşma çalışmalarını başlatmış ve yaptığı çalışmalar diğer yeniliklere temel olmuştur.



SENED’İ İTTİFAK’IN İMZALANMASI (1808)

III. Selim zamanında yapılan Nizam–ı Cedit yeniliklerine karşı yapılan Kabakçı Mustafa isyanını bastıran Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa padişah II. Mahmut tarafından sadrazamlığa getirilmişti. Bundan sonra Alemdar Mustafa Paşa ıslahatlar yapılırken herhangi bir isyan çıkması halinde ayanlardan yardım istemeyi gerekli gördü. Bu düşünce sonucunda ayanlarla Sened–i İttifak denilen sözleşme imzalandı. Sözleşmeye göre ayanlar ıslahatlara karşı herhangi bir ayaklanma çıktığında padişaha kuvvetleriyle yardım olacaklar, buna karşılık padişah II. Mahmut’ta ayanların varlığını tanıyacak.

DEVLET YÖNETİMİNDE YENİLİKLER

Divan teşkilatı kaldırıldı. Sadrazam Başvekili adını aldı. Bakanlıklar kuruldu. Padişah sadrazam ve şeyhülislamda toplanan yetkiler bakanlara paylaştırıldı.

“Meclis–i Hassı Vükela” adı verilen hükümet Başvekil (Başbakan’ın) başkanlığında çalışmaya başladı.

İç işleri, maliye, evkaf (vakıflar) ve Ticaret bakanlıkları kuruldu. Reis–il Küttaplık Dışişleri Bakanlığı oldu.

Askeri konularda teklif hazırlayan “Dâr–i Şura–yı Askeri”, adli konularda teklif hazırlayan “meclis–i Vâlâ–yı Ahkâm–ı Adliye”, bürokraside teklif hazırlayan “Dâr–ı Şura–yı Bâbıâli” meclisleri kuruldu.

Yeni iller kuruldu, sancaklar birleştirildi, muhtarlıklar kuruldu. Eyalet, liva, kaza olarak yeniden teşkilatlandırılan taşradaki yönetimlerin başına maaşlı sivil memurlar tayin edildi.

Bu çalışmalarla merkezi otoritenin kuvvetlendirilmesi amaçlanmıştır.

Âyanların (büyük toprak sahibi olan etkili yerel liderler) ve yeniliklere karşı çıkan ilmiye sınıfının etkinlikleri kırıldı.

Ölen veya görevden uzaklaştırılan memurun para ve mal varlığına devletin el koyma (musadere) kanunu kaldırıldı. Bu uygulamada aileye çok az pay veriliyordu. Kanun’un kaldırılmasının amacı halkla devletin arasında ilişkileri iyileştirmekti.

Anadolu’da ve Rumeli’de askeri amaçlı ilk kez erkek nüfus sayımı yapıldı.

İlk posta ve karantina teşkilatları kuruldu. Memurların sarık yerine, fes giymeleri kabul edildi. Ayrıca ceket pantolon giymeleri geleneği getirildi. Padişahın fotoğrafı resmi devlet dairelerine asıldı.

ASKERİ YENİLİKLER

II. Mahmut’un ilk devrinde Alemdar Mustafa Paşa tarafından Sekban–ı Cedit ocağı kuruldu, bu ocak yeniçerilerin isyanı sonucu kaldırıldı.

2.Yeniçerilerin yetersizliklerinin yanısıra yeniliklere karşı olmaları, halkla ilişkilerinin de bozulmaları sonrasında Yeniçeri Ocağı kaldırıldı 1826 “Vaka–i Hayriye” olayı

Yeniçeri Ocağı’nın yerine “Asakir–i Mansure–i Muhammediye” adıyla yeni bir ocak kuruldu.

Vilayetlerde redif adıyla yeni askeri teşkilat kuruldu. Harp okulu açıldı.

EĞİTİM–ÖĞRETİM ALANINDA YENİLİKLER

İlköğretim zorunlu oldu, İstanbul’da başlanan bu durum başarılı olamadı. Devlet memuru yetiştirmek için ilkokul düzeyinde Mektep–i Maarif–i Adliye okulu açıldı.

2.Yüksekokullara öğrenci yetiştirmek amacıyla Rüştiye (Ortaokul) ve Mekteb–i Ulum–u Edebiye (Lise) açıldı. Açılan diğer okullar mektebi “Harbiye” (Harp okulu) Tıp okulu, “Mızakay–ı Humayun” (Bando okulu)

Takvim–i Vak’ayı adında ilk resmi gazete çıkarıldı.

Avrupa’ya eğitim – öğretim amacıyla subay ve sivil öğrenciler gönderildi. Medreselerin yanısıra, Avrupalı nitelikte okullar açıldı, bu durum kültür çatışmasının başlamasına neden oldu.

EKONOMİ’DE YENİLİKLER

1.
Memurların ve askerlerin elbiselerinin yerli kumaşlardan yapılması için bir fabrika kurulmasına çalışıldı.

2.Kapitülasyonlar’dan yararlanan Avrupalı tüccarlara karşı yerli tüccarlara da gümrük kolaylıkları getirildi.

3.İngiltere’den borç para alabilmek için Balta Limanı Ticaret antlaşması yapıldı.





TANZİMAT FERMANI (3 Kasım 1839)
TANZİMAT ÖNCESİ SİYASİ DURUM


Mahmut’tan sonra Abdülmecit padişah oldu. Bu dönemde Osmanlı orduları Mehmet Ali Paşa kuvvetlerine Nizip savaşında yenilmişti. Rusya Hünkar iskelesi antlaşmasından yararlanıp Osmanlı devletini egemenliğine almak istiyordu.

TANZİMATIN HAZIRLANIŞ NEDENLERİ

Abdülmecit Dışişleri Bakanlığına atadığı Mustafa Reşit Paşa’yı tanzimatı hazırlamakla görevlendirdi. Başlıca nedenler:

Devleti içte ve dışta içerisinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak.

Avrupa devletlerinden yardımlar almak.

Ülke yönetiminde köklü değişiklikler yapmak.

Ülkede Avrupa kanun ve düzenlerini gerçekleştirmek.

Tanzimat fermanının ilk hazırlık çalışmaları II. Mahmut zamanında başlamıştır. Tanzimat fermanı Gülhane parkında Hatt–ı Hümayun şeklinde açıklandı.

GÜLHANE HATT–I HÜMAYUN’U İLE GETİRİLEN YENİLİKLER

Müslüman, Hristiyan herkesin mal ve can özgürlüğüne ve güvenliğine kavuşması.

Vergilerin düzenli bir şekilde herkesin gelirine göre alınması.

Herkes mülkiyet hakkına sahip olacak, bu hak devlet tarafından korunacak. Mal ve mülk sahibi olanlar miras bırakabilecek.

Askere alınma ve terhisin sağlam esaslara bağlanması, askerlik sürecinin belirlenmesi.

Mahkemeler açık olacak, hiç kimse haksız yere idam edilmeyecek. Suçlular hakkında araştırma yapılacak.

Rüşvet ve kayırma cezalandırılacak.

TANZİMATIN İLANINDAN SONRA YAPILAN YENİLİKLER

Ülkenin çeşitli yerlerine fermanın ilkelerini ve önemini anlatan görevliler gönderildi.

İllerde defterdarlıklar ve il genel meclisleri kuruldu.

İslam hukukunun en gerekli olanları sistemli biçimde toplanarak “mecelle” adında medeni kanun yapıldı. Bu kanunu Ahmet Cevdet Paşa hazırlamıştır.

Vergilerin toplanmasında iltizam yöntemi kaldırıldı. Ancak Âşar’ın toplanmasında iltizam kaldırılmadı.

Bank–ı Dersaadet adıyla ilk banka açıldı (1847).

Müslüman ve Hristiyan her Osmanlı vatandaşı askerlik yapacak. Ancak Hristiyanlar bu karara karşı olunca Hristiyanlar için bedelli askerlik usulü getirildi.

Dini kanunların yanında batılı kanunlar yapıldı. Ancak bu durum hukuk alanında ikilikli bir durum doğurdu ve karışıklıklar çıktı. Çünkü devlet teokratik esaslar üzerine kurulmuştu.

Karma mahkemeler kuruldu bu mahkemelerin yarısı yabancılardan oluşmuştu. Bu durum devletin bağımsızlığına aykırı olaylar yarattı.

Toprak yönetiminde Fransa mülkiyet hakkı örnek alınıp yeni “Arazi Kanunu” yapıldı. (1858)

Bu kanuna göre oluşan durum:

Devlet malı (miri toprak) toprakları işleyen çiftçilere işledikleri toprak mülk olarak verildi. Ancak yoksul köylülerin borçlanmaları sonucu topraklar tefecilerin eline geçti.

Vakıf toprakları ise Evkâf vekaletinin yönetimine bırakıldı.

Mir’i topraklar ise devletin mülkiyetine bırakılan topraklardı.

Bu kanunla topraklar çeşitliliği ve hukuki özellikleri açıklığa kavuşturuldu. Toprakta özel mülkiyete geçişin temelleri atıldı. Mithat Paşa toprakların veriminin arttırılması ve tarımın geliştirilmesi için memleket sandıkları kuruluşunu sağladı. (1863) Bu sandıklar Ziraat Bankasına dönüştürüldü (1888).

Vilayet kanunu çıkarıldı (1864) eyaletler küçültüldü. Vilayet, Liva (sancak), kaza, nahiye ve köy şeklinde idari teşkilatlar kuruldu.

İlk defa 1858 İstanbul’da bir kız rüştiyesi açıldı. Öğretmen yetiştirmek için Darûlmuallimin açıldı (1847).

Dil ve tarih çalışmaları yapmak üzere Encümen–i Daniş (İlimler Akademisi) açıldı (1850).



ISLAHAT FERMANI (1856)

Kırım savaşı sonrasında Paris’te barış görüşmeleri yapılırken Hristiyanların durumları tartışma konusu olmuştu. Büyük devletlerin iç işlerimize karışmasını önlemek amacıyla Paris antlaşmasından önce bu ferman hazırlandı.

Islahat fermanı, Tanzimat fermanını tamamlayıcı özelliktedir.



FERMANIN MADDELERİ


Din ve mezhep özgürlüğünün sağlanması, patrikhanenin ıslah edilmesi,

Hristiyan ve Musevileri küçük düşüren sözler ve deyimlerin kullanılmaması,

Hristiyanlarında Türk ve Müslümanlar gibi devlet memurluklarına atanmaları ve her çeşit okullara girebilmeleri,

Askerlik için nakdi bedelin (hizmet karşılığı verilen para) kabul edilmesi ve Hristiyanların ne şekilde askerlik yapacaklarının belirtilmesi,

Hristiyanlar il meclislerine üye olabilecekler,

Mahkemelerin açık yapılması herkesin kendi dinine göre yemin etmesi. Hapishanelerin ıslahı ve kanunların Hristiyan dillerine çevrilmesi.

Ticaret, ceza ve hukuk davaları için karma mahkemelerin kurulması.

İşkence, dayak ve angaryanın kaldırılması.

Vergilerin adaletli herkesin gelirine göre alınması ve iltizam usulünün düzenlenmesi.

Yabancı uyruğunda olan kimselerin de, vergilerini vermek suretiyle, mal ve mülk sahibi olabilmeleri.

Tarım ve ticaret işlerinin yoluna konması. Herkesin şirket ve banka gibi ticari nitelikte kurumlar kurabilmeleri.

Not : Osmanlı yönetimi Kırım Savaşı için yapılan Paris Antlaşmasına Islahat Fermanını madde olarak yerleştirdi. Bu durum Avrupalıların Osmanlıların içişlerine karışmasına yol açan nedenlerden biri olmuştur.



TANZİMAT FERMANI İLE ISLAHAT FERMANI ARASINDAKİ FARKLAR

Tanzimat fermanı yöneticilerin kendi isteğine göre hazırlanırken, Islahat fermanı Avrupalı devletlerin baskısıyla yapılmıştır.

Tanzimat fermanı genel olarak bütün halkın güvenlik vergi ve askerlik konularında adaletli değerlendirilmesi esas alınmıştı. Islahat fermanında ise din ve ırk farkı gözetmeksizin aradaki eşitsizlik kaldırıldı.

Tanzimat fermanı özellikle müslümanlar için hazırlanmış ıslahat fermanının ise Hristiyanlar için hazırlandığı kabul edilmiştir.

Islahat fermanı müslümanlar ve ulema tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Hristiyanlar ise kendilerinden istenen askerlik görevinin ekonomik faaliyetlerini engelleyici bir durum olarak nitelemişlerdir.

Islahat fermanı Fransız ihtilalinin getirdiği bazı maddeleri taşıdığından hristiyanların devletten ayrılma isteklerini hızlandırmıştır.



MEŞRUTİYET ÖNCESİ SİYASİ DURUM
Padişah Abdülaziz Avrupa’dan yüksek faizle borç aldı. Paraları ülke kalkınmasına harcamadı. Mali durum bozuldu. Rus taraftarı Mahmut Nedim Paşa’yı sadrazam yaptı. Rusya Panislavist hareketleri hızlandırdı. İlk önce Hersek’te sonra Bosna’da isyan çıktı. Osmanlı kuvvetleri Bulgar, Sırp ve Karadağ isyanlarını bastırdı. Aydınlar ve halk devletin karşılaştığı bu kötü durumlara tepkiler gösterdi. Rusya İstanbul’daki karışıklıktan yararlanarak Bosna – Hersek’in Avusturya – Macaristan’a, Bulgaristan’ın ise kendisine verilmesini istedi. İngiltere yakındoğudaki çıkarlarına uymayan bu duruma karşı çıktı. Balkan meselesinin çözülmesi için konferans düzenlenmesini istedi. İstanbul’da toplanan Konferansa İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya, Almanya ve İtalya katıldı (23 Aralık 1876).

MEŞRUTİYETİN İLANI

Mithat Paşa liderliğinde Yeni Osmanlılar (Jön Türkler) Meşrutiyet yönetiminin kurulmasını, ırk, din ve mezhep ayrılıklarının ortadan kaldırılmasını, kurulacak mecliste imparatorlukta yaşayanların temsil edilmesini istediler. Veliaht V. Murat’la anlaşan yeni Osmanlılar ihtilâl yaparak Abdülazizi tahttan indirdiler. V. Murat ruh hastası olduğundan yerine II. Abdülhamit’i padişah yaptılar.

Yeni Osmanlılar Avrupa devletlerinin iç işlerimize karışmalarını önlemek için, İstanbul Konferansının toplandığı gün Kanun–i Esasi’yi ilân ettiler. (23 Aralık 1876) İlk Mebusan meclisi açıldı. Kanun–i Esasi Türk tarihinin ilk anayasasıdır.

KANUNİ ESASİ’NİN ÖZELLİKLERİ

Mebusan Meclisi, her elli bin erkek seçmenin seçtiği milletvekillerinden oluşmuştur. Hiç bir yetkisi yoktur. Kanun tasarılarını görüşür ve gerekli gördükleri konularda bakanların görüşlerini dinlerdi.

Meclisi Âyan, üyeleri padişah tarafından, ömür boyu görev yapmak üzere seçilmiştir. Bu meclis kanun tasarılarının dini kurallara ahlâka, padişahın yasal konumuna ve ülke bütünlüğüne uygunluğunu onaylardı.

Kanun Yapma hakkı Âyan ve Mebusan Meclislerine aitti. Ancak bu durum uygulamada gerçekleştirilemedi.

Yürütmenin başı padişahtır. Sadrazam ve bakanları seçer ve görevden alırdı. Yargı gücü bağımsızdır.

Milletvekilleri dört yıl için seçilirdi. Meclisi açmak ve kapatmak padişahın yetkisi içerisindedir.

Hükümet, padişaha karşı sorumlu, meclise karşı sorumsuzdur.

İki mecliste, kabul edilen yasa tasarısını padişah isterse kabul, istemezse redederdi. Yasama bağımsız değildir.

Anayasada eşitlik, kişi haklarının dokunulmazlığı, eğitim, basın, vicdan, ticaret, mahkemelerin açık ve bağımsız olması konuları da yer almıştır.

MEŞRUTİYET’İN SONA ERMESİ

Balkan sorunu İstanbul konferansında çözümlenmedi. İngiltere Londra’da konferans toplandı. İstanbul konferansına katılan devletler, Osmanlı devletinden, Hristiyanlar için yapılan ıslahatları kendileri tarafından denetlenmesini istediler. Osmanlı devleti bu isteği reddetti.

Mebusan meclisinde Karadağın toprak istekleri reddedildi. Rusya Osmanlı Hristiyanlarının koruyuculuğunu istedi. Osmanlı bu isteğe karşı çıkınca Rusya Osmanlı devletine savaş ilân etti.

1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşına Osmanlı orduları yeterince hazırlanmadı ve birlikler yenilgiye uğradı.

Mebusan meclisinde padişahı ve hükümeti yenilgiden sorumlu tutan eleştiriler başladı. II. Abdülhamit meclisi kapattı (1878). Anayasa’yı uygalamadı. Yeni Osmanlıları görevden aldı. Sultan Abdülazizin intihar etmediğini, Yeni Osmanlılar tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü. Kurduğu özel mahkemelerde Mithat Paşa ve arkadaşlarını idama mahkum ettirdi. Hafiye örgütleri kurdu, meşrutiyet ve özgürlük isteyenleri hapis ettirdi. Mutlakiyetçi ve baskıcı bir yönetim kurdu. İslamcılık politikasına yöneldi.



MEŞRUTİYETİN İLANI ÖNCESİNDE SİYASİ DURUM VE II. MEŞRUTİYETİN İLANI

Abdülhamit’in baskıcı düzenine karşı olan aydınlar meşrutiyeti yeniden kurmak için Terakki ve İttihat Cemiyeti (Birleşme ve İlerleme Derneği) adıyla gizli bir dernek kurdular (1889). Dernek Makedonya’da çok güçlüydü, bu durumun nedenleri

– Avrupa’dan gelen yayınların bölgede rahatça bulunup, okunması

– Selanik’te bulunan üçüncü ordu subaylarının derneğe katılmaları, subayların örgüte destek vermelerinin nedeni ise maaşlarını geç almaları ve terfi edememeleridir.

1871’de Alman prenslikleri kuvvetli bir devlet kurdular. Almanya Osmanlı devletine yaklaştı. Almanya’nın başlıca amacı şunlardır:

– Süveyş Kanalından yararlanıp, İngiltere’nin sömürgelerini kazanmak.

– Osmanlı padişahının halifelik gücünden yararlanıp İngiliz sömürgelerindeki müslümanları, İngiltere’ye karşı ayaklandırmak.

İngiltere daha önce Rusya’nın Balkanlarda kuvvetlenmesini ve Akdeniz’e inmesini istemiyordu. Ancak Almanya’nın Osmanlı devletine yaklaşması üzerine politikasını değiştirdi. İngiltere Rusya ile Tallin’de Reval sözleşmesini imzaladı (1908). İngiltere Rusya’nın Balkanlar’da kuvvetlenmesini ve Panislavizm politikasını destekledi. Osmanlı egemenliğindeki Makedonya’ya özerklik verilmesini kararlaştırdılar.

İttihat ve Terakki Derneği üyeleri Balkanlarda oluşan bu gelişmeler karşısında, II. Abdülhamit’in devletin parçalanmasını önlemeyeceği fikrini savundular. II. Meşrutiyetin kurulmasını sağlamak için Niyazi Bey Manastır’da, Enver Bey Selanik’te birlikleriyle isyan ettiler. II. Abdülhamit meşrutiyeti ilan etmek zorunda kaldı (23 Temmuz 1908).

– Mustafa Kemal Şam’da kurduğu Vatan ve Hürriyet adlı gizli cemiyetin birer şubelerini Yafa ve Selanik’te kurdu. Bu cemiyet Selanikte Terakki ve İttihat Cemiyeti ile birleşti. Bu iki cemiyet birleşerek İttihat ve Terakki Cemiyeti adını aldı.

– İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra Anayasa’ya konulan yenilikler şunlardır.

Padişahın meclisi kapatma yetkisi zorlaştırıldı, Meclisin gücü arttırıldı.

Bakanların padişaha değil, meclise sorumlu olması getirildi.

Fikir ve toplanma özgürlükleriyle ilgili yasalar yapıldı.



OSMANLI DEVLETİNİ DAĞILMAKTAN KURTARMAK İÇİN DOĞAN FİKİR AKIMLARI

  1. – Osmanlıcılık
  2. – İslamcılık
  3. – Türkçülük
  4. – Batıcılık
  5. – Ademi Merkeziyetçilik
OSMANLICILIK

Milliyetçilik fikrine dayanan kopuş hareketlerini önlemek ve imparatorluğunun parçalanmasını durdurmak için Genç Osmanlıların (Jön Türklerin) ortaya koydukları düşünce akımıdır. Kanun–i Esasinin yapılmasını sağlayan Genç Osmanlılar Meşrutiyet idaresine geçişi gerçekleştirmişlerdir. Bu akım 1877–1878 Osmanlı Rus savaşı ve Balkan Savaşları nedeniyle geçerliliğini yitirmiştir.

İSLÂMCILIK (ÜMMETÇİLİK)

Devlet yapısının din (şeriat) kurallarına göre biçimlendirilmesini, ırk ve dil farkı gözetmeksizin bütün müslümanların Osmanlı padişahı ve halifesinin çevresinde toplanmasını savunan siyasi akımdır. I. Dünya savaşında Arapların milliyetçilik fikrine önem vererek Osmanlı halifesinin cihat (kutsal savaş) çağrısına katılmamaları nedeniyle ümmetçilik geçerliliğini kaybetmiştir.

TÜRKÇÜLÜK – TURANCILIK (Pantürkizm)

Türkçülük, Türklük bilincini en üst düzeye çıkarak, Türk milliyetçiliği hareketini başlatıp Osmanlı İmparatorluğunu yeniden kuvvetlendirme Bu düşünce zamanla Orta Asya Türkleriyle birleşmeyi de savunarak, büyük bir Türk İmparatorluğunu (Turan) kurmayı hedeflemiştir. Böylece Turancılık fikri doğmuştur. İttihat ve Terakki Partisinin önderleri olan Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa bu fikre dayanarak imparatorluğu Almanya’nın yanında savaşa sokmuşlardır. I. Dünya savaşında alınan yenilgiler bu düşünce akımını geçersiz hale getirmiştir.

BATICILIK

Devleti çöküşten kurtarmak için devlet yapısında ve ekonomide Avrupa’daki çalışmaların örnek alınmasını savunmuştur. Batıcılık ilk defa Lale devri yeniliklerinde görülmüştür. II. Mahmut bu doğrultuda ıslahatlar yapmıştır. Tutucu ulema sınıfının engellemeleri nedeniyle bu akım gelişememiştir.

FEDERALCİLİK (ADEM–İ MERKEZİYETÇİLİK)

Osmanlı İmparatorluğunu dağılmaktan kurtarmak için azınlıklara bulundukları bölgelerde başkente bağlı olarak özerklikler verilmesini savunan görüştür. Ekonomide liberalizm benimseyen bu anlayış II. Meşrutiyet döneminde Prens Sabahattin ve çevresi tarafından savunulmuştur. Devletin çok önceden milliyetçilik hareketleriyle parçalanmaya başlaması nedeniyle bu akım benimsenmemiştir.