Osmanlı'da Hayran Olacağınız 10 İncelik:

  • Konbuyu başlatan MeLiS
  • Başlangıç tarihi

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sahabeler ve Evliyalar kategorisinde MeLiS tarafından oluşturulan Osmanlı'da Hayran Olacağınız 10 İncelik: başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 423 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sahabeler ve Evliyalar
Konu Başlığı Osmanlı'da Hayran Olacağınız 10 İncelik:
Konbuyu başlatan MeLiS
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan MeLiS
M

MeLiS

Ziyaretçi
Osmanlı'da Hayran Olacağınız 10 İncelik:

1- Osmanlı' da şehirler kurulurken,
? Nasıl‘ki bir suya taş attığınızda halkalar merkezden başlayarak dalga dalga dağılır. Şehir kurarken‘de ilk önce bir camii, mescit yapılır, Daha sonra etrafına halka halka evler ve işyerleri yapılırdı.

2-Eğer bir evin camında sarı çiçek varsa, benim evimde hasta var.
Buradan geçerken yüksek sesle bağırmayın demekti.
Eğer bir evin camında kırmızı çiçek varsa,
Bu evde evlilik çağına gelmiş genç kız vardır.
Buradan geçerken konuşmalarınıza dikkat edin, ölçülü konuşun anlamına geliyordu.

3- Burası bir imtihan dünyası ve hayat geçiçiydi.
Yüzyıllar boyu bu evlere sahip olamazlardı.
Evlerin duvarlarına;
” YA MALİKÜL MÜLK ” yazarlardı.
” Ey ALLAH’ım bütün mülk Senindir.”
Anlamına gelmekteydi.

4- Kapı tokmağında;
” YA FETTAH ” yazılıydı.
Bu "bütün kapıları açan, sıkıntıları ve dertleri gideren" anlamlarına gelmekteydi.
Şimdi ise birçok işyerlerinde,
” İTİNİZ ❗” yazıyor.
Bu‘da şimdiki halimizin ve medeniyetimizin geldiği son noktayı gösteriyor.

5- İnsanlar edeplerindeki incelikten dolayı ”ışığı yak” demezlerdi. Çünkü yakmak olumsuz bir kelime olduğu için onun yerine ”ışığı uyandır” denilirdi.

6- Gece yatacakları vakit ise;” ışığı (mumu) söndür” demezlerdi. Çünkü söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığı için,” ışığı dinlendir.” denilirdi.

7- Eve misafir geldiği zaman,
Misafirlerin ayakkabılarının burunlarını dışarıya dönük değil‘de içeriye dönük yaparlardı.
Bunun anlamı ise, ” Biz sizin misafirliğinizden memnun kaldık, Evimizi tekrardan şereflendirmenizi bekleriz” idi.

8- Misafire kahvenin yanında su ikram ederlerdi. Eğer misafir aç ise;
İlk önce suyu, tok ise kahveyi alırdı.
Eğer suyu almışsa ev sahibi hemen misafiri yermeyecek ve utandırmayacak bir şekilde mütevazi bir sofra hazırlar,Misafirinin karnını doyururdu.

9- Kapı tokmakları aslan başlı ve çiçek motifli 2 tokmaktan oluşurdu.
Aslan başlı kalın ses, Çiçek motifli ise ince ses çıkartırdı. Böylece eve kimin geldiği anlaşılır,
Misafir erkek ise;Kapıyı erkek açar, Bayan ise;Kapıyı bayan açardı.

10- Evde kimse ayakta yemek yemezdi. Çocuklar bile. Önce eller yıkanır, Sofraya hep birlikte oturulurdu. Evin en büyüğü yemeğe başlamadan kimse başlamazdı.
Evin en büyüğü yemeğe başlarken,herkesin hatırlaması için yüksek sesle besmele çekerdi.
Sofradan kalkmadan yemek duası okunur, sofradan kalkarken ” Hayırların fethi, Şerlerin def edilmesi için, Fatiha Suresi okunurdu..

? Rabbim Tüm Ecdadımıza Gani Gani Rahmet Eylesin... Amin
 

Sezin

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2021
Mesajlar
330
Tepkime puanı
322
Puanları
63
Konum
Bolu
Osmanlı'da Hayran Olacağınız 10 İncelik:

1- Osmanlı' da şehirler kurulurken,
? Nasıl‘ki bir suya taş attığınızda halkalar merkezden başlayarak dalga dalga dağılır. Şehir kurarken‘de ilk önce bir camii, mescit yapılır, Daha sonra etrafına halka halka evler ve işyerleri yapılırdı.

2-Eğer bir evin camında sarı çiçek varsa, benim evimde hasta var.
Buradan geçerken yüksek sesle bağırmayın demekti.
Eğer bir evin camında kırmızı çiçek varsa,
Bu evde evlilik çağına gelmiş genç kız vardır.
Buradan geçerken konuşmalarınıza dikkat edin, ölçülü konuşun anlamına geliyordu.

3- Burası bir imtihan dünyası ve hayat geçiçiydi.
Yüzyıllar boyu bu evlere sahip olamazlardı.
Evlerin duvarlarına;
” YA MALİKÜL MÜLK ” yazarlardı.
” Ey ALLAH’ım bütün mülk Senindir.”
Anlamına gelmekteydi.

4- Kapı tokmağında;
” YA FETTAH ” yazılıydı.
Bu "bütün kapıları açan, sıkıntıları ve dertleri gideren" anlamlarına gelmekteydi.
Şimdi ise birçok işyerlerinde,
” İTİNİZ ❗” yazıyor.
Bu‘da şimdiki halimizin ve medeniyetimizin geldiği son noktayı gösteriyor.

5- İnsanlar edeplerindeki incelikten dolayı ”ışığı yak” demezlerdi. Çünkü yakmak olumsuz bir kelime olduğu için onun yerine ”ışığı uyandır” denilirdi.

6- Gece yatacakları vakit ise;” ışığı (mumu) söndür” demezlerdi. Çünkü söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığı için,” ışığı dinlendir.” denilirdi.

7- Eve misafir geldiği zaman,
Misafirlerin ayakkabılarının burunlarını dışarıya dönük değil‘de içeriye dönük yaparlardı.
Bunun anlamı ise, ” Biz sizin misafirliğinizden memnun kaldık, Evimizi tekrardan şereflendirmenizi bekleriz” idi.

8- Misafire kahvenin yanında su ikram ederlerdi. Eğer misafir aç ise;
İlk önce suyu, tok ise kahveyi alırdı.
Eğer suyu almışsa ev sahibi hemen misafiri yermeyecek ve utandırmayacak bir şekilde mütevazi bir sofra hazırlar,Misafirinin karnını doyururdu.

9- Kapı tokmakları aslan başlı ve çiçek motifli 2 tokmaktan oluşurdu.
Aslan başlı kalın ses, Çiçek motifli ise ince ses çıkartırdı. Böylece eve kimin geldiği anlaşılır,
Misafir erkek ise;Kapıyı erkek açar, Bayan ise;Kapıyı bayan açardı.

10- Evde kimse ayakta yemek yemezdi. Çocuklar bile. Önce eller yıkanır, Sofraya hep birlikte oturulurdu. Evin en büyüğü yemeğe başlamadan kimse başlamazdı.
Evin en büyüğü yemeğe başlarken,herkesin hatırlaması için yüksek sesle besmele çekerdi.
Sofradan kalkmadan yemek duası okunur, sofradan kalkarken ” Hayırların fethi, Şerlerin def edilmesi için, Fatiha Suresi okunurdu..

? Rabbim Tüm Ecdadımıza Gani Gani Rahmet Eylesin... Amin
Ne kadar naif ne kadar ince düşüncelerle bezenmiş ve yasanmış adab-ı maaserat bu olsa gerek.Emeğine sağlık Melis mm (y) ???
 
M

MeLiS

Ziyaretçi
Ne kadar naif ne kadar ince düşüncelerle bezenmiş ve yasanmış adab-ı maaserat bu olsa gerek.Emeğine sağlık Melis mm (y) ???
teşekkür ederim Sezin cim bencede ne kadar saygılı naif düşünce zarafet varmış atalarımızda hoşgörü incelik Ah biz hangi ara duyarsız bi millet olduk??
 

Sezin

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2021
Mesajlar
330
Tepkime puanı
322
Puanları
63
Konum
Bolu
teşekkür ederim Sezin cim bencede ne kadar saygılı naif düşünce zarafet varmış atalarımızda hoşgörü incelik Ah biz hangi ara duyarsız bi millet olduk??
Avrupalı olma yolu bizleri şaşırttı özümüzü inkar eder olduk kıymetini bilemedik maalesef bu degerlerin yasatabilmiş olsaydık keşke dünya daha cekilir olur saygıyla hoşgörüyle yasardık kendi kültürümüzü kendi benliğimizi kaybetmeden
 
M

MeLiS

Ziyaretçi
Avrupalı olma yolu bizleri şaşırttı özümüzü inkar eder olduk kıymetini bilemedik maalesef bu degerlerin yasatabilmiş olsaydık keşke dünya daha cekilir olur saygıyla hoşgörüyle yasardık kendi kültürümüzü kendi benliğimizi kaybetmeden
aynen öyle oldu Malesef. Cünkü Avrupalılar medeniyeti kültürü Osmanlı devletinden ögrenmiştir Bunu ben eğitim dönemimde Amerikan asılı annesi Alman olan bizzat benim tarih öğretmenim anlattı fotoğraflar ile ben bize gösterdi Ve İnan bana hic abartmıyorum Avrupa ya ilk gelen Türkler anlatıyor ve yaşlı Almanlar da anlatırlar 1960 lı yıllarda evlerde banyo ve WC kültürü tam anlamı İle gelişmemiş yokmuş eski filmlerde de görülür Hatta ah bizler okumayı araştırmayı sevmediğimiz için gereken doğru bilgiyi öğrenmiyoruz oysa onlar bizim kültürümüzü kuran kerimi mizi ve hata İstanbulluda ki kütüphanelerimizde aylarca kalarak tarihimizi her şeyimiz bizden iyi araştırıp biliyorlar. Uyan eyy Türk milleti. Dememek içten bile değil.