DeNiZ
Yönetim
Ağıt Nedir?
Aşık edebiyatında ölen bir kişinin iyiliklerini, değerini ve ölümünden duyulan üzüntüyü dile getiren koşma türüne ağıt denir.
Ağıtın, İslamiyet öncesi dönemi edebiyatındaki karşılığı sagu, divan edebiyatında ise mersiyedir. Aşıklar tarafından ölenin arkasından söylenen ağıt konulu koşmalar, benzer duyguları içermesi bakımından ağıtçıların söylediklerinden pek de farklı değildir.
Söyleyeni belli olmayan ağıtlar da vardır, bunlar “anonim halk edebiyatı” ürünü olarak kabul edilir
Ağıt Örnekleri
Sefil Baykuş - Hıfzi
Sefil baykuş ne gezersin bu yerde
Yok mudur vatanın illerin hani
Küsmüş müsün selamımı almadın
Şeyda bülbül şirin dillerin hani
Ecel tuzağını açamaz mısın
Açıp da içinden kaçamaz mısın
Azad eyleseler uçmaz mısın
Kırık mı kanadın kolların hani
Sen de Hıfzi gibi tezden uyandın
Uyandın da taş yastığa dayandın
Aslı Hanım gibi kavruldun yandın
Yeller mi savurdu küllerin hani
Elvada Günüdür - Karslı Cihani
Elveda günüdür çimenli dağlar
Göllerde yeşil baş sunalar kaldı
Sadrı mermer ak suvaklı odalar
Cenneti okşayan haneler kaldı
Kaleler kuleler top tophaneler
Ona malik oldu müşrikanlar
Medrese mescitler hoş minareler
Taşları gevherden binalar kaldı
Takdir-i ezelde bu beyhude yanma
Sefil Cihani der divane sanma
Vatanı terk etmek gam değil amma
Emektar atalar analar kaldı
Götür - Celali Bayburt
Yurt yuva kıldığın tenli mereği
Düzüp koşmak idin tepir eleği
Şu kavdan yaptığın tecir tereği
Divan-ı Bari’ye yadigar götür
Elinde ördüğün çöpür ağını
Kâhan eylediğin kelem bağını
Şu kabal biçtiğin sap orağını
Al ulu Tanrı’ya bergüzar götür
Yetim gömleğini diken iğneyi
Her gün yal verdiğin topal ineği
Ayran topladığın şu ak küleği
Mahşer yığnağına sakla sar götür
De ki Kadir Mevlam bize ilişme
Dünyada sızıyan çıbanı deşme
Celâli Baba’dan sorma söyleşme
Bu dertli çobandan bir selam götür
Aşık edebiyatında ölen bir kişinin iyiliklerini, değerini ve ölümünden duyulan üzüntüyü dile getiren koşma türüne ağıt denir.
Ağıtın, İslamiyet öncesi dönemi edebiyatındaki karşılığı sagu, divan edebiyatında ise mersiyedir. Aşıklar tarafından ölenin arkasından söylenen ağıt konulu koşmalar, benzer duyguları içermesi bakımından ağıtçıların söylediklerinden pek de farklı değildir.
Söyleyeni belli olmayan ağıtlar da vardır, bunlar “anonim halk edebiyatı” ürünü olarak kabul edilir
Ağıt Örnekleri
Sefil Baykuş - Hıfzi
Sefil baykuş ne gezersin bu yerde
Yok mudur vatanın illerin hani
Küsmüş müsün selamımı almadın
Şeyda bülbül şirin dillerin hani
Ecel tuzağını açamaz mısın
Açıp da içinden kaçamaz mısın
Azad eyleseler uçmaz mısın
Kırık mı kanadın kolların hani
Sen de Hıfzi gibi tezden uyandın
Uyandın da taş yastığa dayandın
Aslı Hanım gibi kavruldun yandın
Yeller mi savurdu küllerin hani
Elvada Günüdür - Karslı Cihani
Elveda günüdür çimenli dağlar
Göllerde yeşil baş sunalar kaldı
Sadrı mermer ak suvaklı odalar
Cenneti okşayan haneler kaldı
Kaleler kuleler top tophaneler
Ona malik oldu müşrikanlar
Medrese mescitler hoş minareler
Taşları gevherden binalar kaldı
Takdir-i ezelde bu beyhude yanma
Sefil Cihani der divane sanma
Vatanı terk etmek gam değil amma
Emektar atalar analar kaldı
Götür - Celali Bayburt
Yurt yuva kıldığın tenli mereği
Düzüp koşmak idin tepir eleği
Şu kavdan yaptığın tecir tereği
Divan-ı Bari’ye yadigar götür
Elinde ördüğün çöpür ağını
Kâhan eylediğin kelem bağını
Şu kabal biçtiğin sap orağını
Al ulu Tanrı’ya bergüzar götür
Yetim gömleğini diken iğneyi
Her gün yal verdiğin topal ineği
Ayran topladığın şu ak küleği
Mahşer yığnağına sakla sar götür
De ki Kadir Mevlam bize ilişme
Dünyada sızıyan çıbanı deşme
Celâli Baba’dan sorma söyleşme
Bu dertli çobandan bir selam götür