ÇAY deyip geçmeyelim…
Dervişleri uyanık ve zinde tuttuğu için “Evliya Çorbası” da denir..“
Çaya çay demek için içme şartlarına riayet edilmelidir.
“Çay kadehde dide-efrûz olmalı,
Lebrengü lebrizû lebsûz olmalı.”
- Şu halde çay, küçük ve şeffaf bardakta göz doldurmalıdır.
Dudak renginde,dudağına kadar dolu ve yakıcı olmalıdır.
Yarısına kadar konmuş çay bardağını görüp, kahveci çırağına;
“Bu ne oğlum?“ diye sorup da; “Dudak payı” cevabını alan müşterinin;
Yavrum ben de deveye benzer bir hâl mi var?
Benimkini kulaklarına kadar doldur" dediği meşhurdur.
Çayın haddi yoktur.
1 çay beyhûde,
2 çay faide,
3 çay kaide,
iç 4'ü at derdi,
madem çıktın 5'e,
sürgit 15'e".
Sohbet-i erbâb-ı dil bir lahza sensiz olmasın.
Hürmetin inkar eden, dünyada hürmet bulmasın.
Bu beyit de çay için söylenmiştir.
İnsan çaya benzer; sıcak suyun içinde demlenene kadar gerçek rengini bilemezsiniz.
???Çayı közde, sevgiyi gözde, tebessümü yüzde, adamlığı özde, mutluluğu azda arayın.???
Yalnızların yarenidir çay.
Geleydin bir çay içimi; sen çay dökerdin, ben de içimi…
Çay henüz her şey bitmedi demektir…
Bir çay içecek dostu olanlara selam olsun…???