M
MeLiS
Ziyaretçi
NEZAKET VE HOŞGÖRÜ ÜZERİNE
Nezaket ve hoşgörü, toplumsal yaşamda insani vasfımızı ön plana çıkaran iki güzel değerimizdir. Bu değerleri yaşatan bir toplumda; insanlar birbirlerine karşı daha anlayışlı ve olgun bir tavır sergilerler.
Nazik insan, toplumda nezaket kurallarına uymayı kendine ilke edinmiş bir insandır. Nazik veya ince ruhlu insanlardan oluşan bir toplumda insanlık ve insani değerler yüceltilmiş olur.
Nazik veya kibar ruhlu insanlar, kişisel çıkarların peşinde olmayan, kurnazca davranışlardan uzak içlerinden gelen sese kulak veren insanlardır.
İçten gelen nezaketin ölçüsü, bir bakıma Mevlana’nın ifade ettiği ‘Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün, şeklindeki yaşam felsefesine göre hareket edebilmektir.
Nazik olmayı ve inceliği içine sindirmiş bir insan, karşısındaki insanın kusurunu örten, empati yaparak kendisini onun yerine koyabilen insandır.
Nezaket kuralları içinde hoşgörülü davranmayı yaşamımızdan eksik etmediğimiz sürece etrafımızdaki insanlarla bir dostluk bağı kurmuş oluruz.
NEZAKETTEN UZAK HOŞGÖRÜSÜZ TOPLUM
Nezaket kurallarından uzak, hoşgörünün olmadığı bir toplum; kaba davranışların ortaya çıktığı medeniyet kültüründen yoksun bir toplumdur. Böyle bir toplumda, hoşgörü kültürünü yaşatmak ve geliştirmek önemli bir sorundur.
Hoşgörülü ve nazik olmak; yaşamda iyimser olmak, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına da yapmamaktır.
Davranışlarında nazik veya kibar olan bir insan, yeri geldiğinde özür dilemesini bilen, verilen sözü tutan toplu halde yaşamanın inceliklerine vakıf olan insandır.
Günümüzde hoşgörüden uzak, nezaket kurallarını ihlal eden davranışlar yüzünden birçok insan kendilerini adeta toplum dışına itmektedir.
Trafik ışıklarına riayet etmemek, yaşlı ve engelli insanlara karşı saygın davranmamak, beklenmesi gereken yerlerde sıraya uymamak, güler yüzden yoksun asık suratlı olmak şeklinde ortaya çıkan davranışlar o ortamda hoşgörü kültürüne de darbe vuran nezaketten uzak davranışlardır.
Çalışan bir insanı görünce ‘kolay gelsin, diyebilmeli, evimizden çıkarken rastladığımız komşumuza selam vermeli, hamile bir kadının yanında sigara içmemeye özen göstermeliyiz. Toplu taşımanın yapıldığı araçlarda herkesin duyacağı şekilde ‘senli benli konuşmamak, yine toplu taşama araçlarında oturuş şekline dikkat etmek, karşılıklı diyaloglarda saygın davranmak, yeri geldiğinde bize hizmet veren insanlara teşekkür etmek nazik davranışın işaretleri arasında yer alır.
Bir özlü sözde ‘ insanın süsü yüzdür, yüzün süsü gözdür, aklın süsü bilgi, davranışın süsü nezakettir, deniliyor. Bu sözle davranışlarımıza nezaket elbisesi giydirmemiz gerçeği ortaya çıkıyor.
Toplumsal yaşamda görülen, basının güncel haberler sayfasında boy gösteren, maganda kültürünü yansıtan bazı insan davranışları, hoşgörüsüz ve nezaketten uzak bir yaklaşımı sergilemektedir.
TOPLUMSAL YAŞAMI HOŞGÖRÜ KÜLTÜRÜ İLE ZENGİNLEŞTİRELİM
Toplumsal yaşam, insanları değişik vesileler sonucu bir araya getiren ve birlikte yaşama kültürünü benimseten bir yaşam tarzıdır.
İnsanlar bu yaşam tarzına uygun örnek davranışlar sergilemek suretiyle, yaşamlarının akışını daha anlamlı bir hale getirebilirler.
Kamusal alanlarda, park ve bahçelerde, dinlenme ve eğlence yerlerinde, ibadethanelerde, otel ve lokantalarda, spor yapılan alanlarda çoğu kez tanımadığımız insanlarla bir araya geliriz. Özellikle ibadet alanlarında insanların birbirlerine karşı gösterdiği nezaket ve hoşgörü çoğumuzun dikkatinden kaçmamıştır.
İbadet edilen veya saygın davranmayı gerekli kılan bir mekanda (cami, müze, mezarlık, türbe gibi) insanların gösterdiği nazik ve hoşgörülü davranış, yaşamın diğer alanlarında da gösterilebilse emniyete intikal eden ve cezai bir soruşturma gerektiren olaylardan uzak kalmış olurduk…
Bu ve benzeri yerlerde bir araya gelen insanlar arasındaki bağı kuvvetlendiren husus, hoşgörü ve nezaket kuralları çerçevesinde birlikte hareket edebilmektir.
Nezaket; iyi, temiz ve insancıl bir düşüncenin, incelik ise bu düşüncenin yanında zekaya da ihtiyaç duyulan bir davranışın sonucudur. Günümüzde Vefa’nın bir semt adı olarak anıldığı gibi Nezaket’te bir insana verilmiş ad olarak anılmamalıdır. Her iki insani değer, ruhuna uygun olarak yaşanmalıdır.
Nezaket ve inceliğin birleştiği, hoşgörülü insanların bir arada olduğu toplum, barış ve sevgi ortamında yaşamayı benimsemiş bir toplumdur.
Bir atasözümüzde, hoşgörünün olduğu yerde şiddetin gölgesi bile düşmez, denilirken İngiliz yazar Arthur Helps ( 1813-1875) ise, hoşgörüyü uygarlığın biricik sınavı olarak ifade eder.
Sonuçta bizden sonra gelecek yeni nesle bırakabileceğimiz en değerli miras, nazik ve ince ruhlu insanların var olduğu hoşgörülü bir yaşam tarzı olmalıdır.
A. Özgen ??
Nezaket ve hoşgörü, toplumsal yaşamda insani vasfımızı ön plana çıkaran iki güzel değerimizdir. Bu değerleri yaşatan bir toplumda; insanlar birbirlerine karşı daha anlayışlı ve olgun bir tavır sergilerler.
Nazik insan, toplumda nezaket kurallarına uymayı kendine ilke edinmiş bir insandır. Nazik veya ince ruhlu insanlardan oluşan bir toplumda insanlık ve insani değerler yüceltilmiş olur.
Nazik veya kibar ruhlu insanlar, kişisel çıkarların peşinde olmayan, kurnazca davranışlardan uzak içlerinden gelen sese kulak veren insanlardır.
İçten gelen nezaketin ölçüsü, bir bakıma Mevlana’nın ifade ettiği ‘Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün, şeklindeki yaşam felsefesine göre hareket edebilmektir.
Nazik olmayı ve inceliği içine sindirmiş bir insan, karşısındaki insanın kusurunu örten, empati yaparak kendisini onun yerine koyabilen insandır.
Nezaket kuralları içinde hoşgörülü davranmayı yaşamımızdan eksik etmediğimiz sürece etrafımızdaki insanlarla bir dostluk bağı kurmuş oluruz.
NEZAKETTEN UZAK HOŞGÖRÜSÜZ TOPLUM
Nezaket kurallarından uzak, hoşgörünün olmadığı bir toplum; kaba davranışların ortaya çıktığı medeniyet kültüründen yoksun bir toplumdur. Böyle bir toplumda, hoşgörü kültürünü yaşatmak ve geliştirmek önemli bir sorundur.
Hoşgörülü ve nazik olmak; yaşamda iyimser olmak, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasına da yapmamaktır.
Davranışlarında nazik veya kibar olan bir insan, yeri geldiğinde özür dilemesini bilen, verilen sözü tutan toplu halde yaşamanın inceliklerine vakıf olan insandır.
Günümüzde hoşgörüden uzak, nezaket kurallarını ihlal eden davranışlar yüzünden birçok insan kendilerini adeta toplum dışına itmektedir.
Trafik ışıklarına riayet etmemek, yaşlı ve engelli insanlara karşı saygın davranmamak, beklenmesi gereken yerlerde sıraya uymamak, güler yüzden yoksun asık suratlı olmak şeklinde ortaya çıkan davranışlar o ortamda hoşgörü kültürüne de darbe vuran nezaketten uzak davranışlardır.
Çalışan bir insanı görünce ‘kolay gelsin, diyebilmeli, evimizden çıkarken rastladığımız komşumuza selam vermeli, hamile bir kadının yanında sigara içmemeye özen göstermeliyiz. Toplu taşımanın yapıldığı araçlarda herkesin duyacağı şekilde ‘senli benli konuşmamak, yine toplu taşama araçlarında oturuş şekline dikkat etmek, karşılıklı diyaloglarda saygın davranmak, yeri geldiğinde bize hizmet veren insanlara teşekkür etmek nazik davranışın işaretleri arasında yer alır.
Bir özlü sözde ‘ insanın süsü yüzdür, yüzün süsü gözdür, aklın süsü bilgi, davranışın süsü nezakettir, deniliyor. Bu sözle davranışlarımıza nezaket elbisesi giydirmemiz gerçeği ortaya çıkıyor.
Toplumsal yaşamda görülen, basının güncel haberler sayfasında boy gösteren, maganda kültürünü yansıtan bazı insan davranışları, hoşgörüsüz ve nezaketten uzak bir yaklaşımı sergilemektedir.
TOPLUMSAL YAŞAMI HOŞGÖRÜ KÜLTÜRÜ İLE ZENGİNLEŞTİRELİM
Toplumsal yaşam, insanları değişik vesileler sonucu bir araya getiren ve birlikte yaşama kültürünü benimseten bir yaşam tarzıdır.
İnsanlar bu yaşam tarzına uygun örnek davranışlar sergilemek suretiyle, yaşamlarının akışını daha anlamlı bir hale getirebilirler.
Kamusal alanlarda, park ve bahçelerde, dinlenme ve eğlence yerlerinde, ibadethanelerde, otel ve lokantalarda, spor yapılan alanlarda çoğu kez tanımadığımız insanlarla bir araya geliriz. Özellikle ibadet alanlarında insanların birbirlerine karşı gösterdiği nezaket ve hoşgörü çoğumuzun dikkatinden kaçmamıştır.
İbadet edilen veya saygın davranmayı gerekli kılan bir mekanda (cami, müze, mezarlık, türbe gibi) insanların gösterdiği nazik ve hoşgörülü davranış, yaşamın diğer alanlarında da gösterilebilse emniyete intikal eden ve cezai bir soruşturma gerektiren olaylardan uzak kalmış olurduk…
Bu ve benzeri yerlerde bir araya gelen insanlar arasındaki bağı kuvvetlendiren husus, hoşgörü ve nezaket kuralları çerçevesinde birlikte hareket edebilmektir.
Nezaket; iyi, temiz ve insancıl bir düşüncenin, incelik ise bu düşüncenin yanında zekaya da ihtiyaç duyulan bir davranışın sonucudur. Günümüzde Vefa’nın bir semt adı olarak anıldığı gibi Nezaket’te bir insana verilmiş ad olarak anılmamalıdır. Her iki insani değer, ruhuna uygun olarak yaşanmalıdır.
Nezaket ve inceliğin birleştiği, hoşgörülü insanların bir arada olduğu toplum, barış ve sevgi ortamında yaşamayı benimsemiş bir toplumdur.
Bir atasözümüzde, hoşgörünün olduğu yerde şiddetin gölgesi bile düşmez, denilirken İngiliz yazar Arthur Helps ( 1813-1875) ise, hoşgörüyü uygarlığın biricik sınavı olarak ifade eder.
Sonuçta bizden sonra gelecek yeni nesle bırakabileceğimiz en değerli miras, nazik ve ince ruhlu insanların var olduğu hoşgörülü bir yaşam tarzı olmalıdır.
A. Özgen ??