Hayattan ders almak

  • Konbuyu başlatan MeLiS
  • Başlangıç tarihi

[XFB] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Dini Hikayeler kategorisinde MeLiS tarafından oluşturulan Hayattan ders almak başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 234 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Dini Hikayeler
Konu Başlığı Hayattan ders almak
Konbuyu başlatan MeLiS
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan MeLiS
M

MeLiS

Ziyaretçi
Birkaç gün önce yatsı ezanı okunuyordu. Cami hemen evin yakınında olduğundan camiye gitmek için hazırlık yaptığımı gören bizim ufaklık her zamanki gibi “baba ben de geleceğim” dedi. “Tamam gel” dedim. Terliklerini giydirdim, birlikte evden çıktık. Bizimkisi serbest takılmayı, kendi başına buyruk hareket etmeyi seviyor. Caminin bahçesinde elini bıraktım ama tembihledim: “Sakın koşma, ayağında terlik var, düşersin!”. Oğlum kulaklarıyla beni duysa da söylediklerime kulak asmıyor, ayağında terliklerle koşmaya çalışıyor. “Oğlum, bak düşeceksin” dedim, yine koşmaya devam etti. Üçüncü defa “oğlum düşeceksin” diyordum ki “küt!” diye düştü. Dizini yere çarptı, hafif çaplı kanattı, ağlamaya başladı. Ben de namaza gidemeden onu kaptığım gibi geriye eve getirdim.

O günden beri camiye giderken artık elimden sıkı sıkıya tutuyor. Elini caminin bahçesinde bıraksam bile koşmuyor ve “koşarsam düşerim, gene dizim kanar di mi baba?” diyor. Belli ki dersini almış!

Aslında hayat da böyle. Bazen birileri yanlış yapar. Başkaları onların gidişatında, yürüyüşünde tökezlemelerin olduğunu söyleyerek kendilerini uyarır. Ancak berikiler bu uyarılara kulak tıkarlar, sonra da –tıpkı benim çocuk gibi- başlarına musibet gelir. Başına musibet gelenler eğer kendilerine uyarıda bulunanlara kızar ve suçu kendinde görmezlerse o zaman bu musibetten ders almamış olurlar. Ancak eğer uyarılara kulak verir, kendi yürüyüşlerindeki yanlışları tespit eder, gidişatlarına çeki düzen verirlerse belki de bu musibet, onları ilerideki daha büyük bir musibete karşı koruyacak bir uyarı mahiyetine dönüşür.

Her musibeti kötü görmemeli. Bazı musibetler, ileride oluşabilecek daha büyük tehlikelerden korur. Arabanızın tekerinin patlaması ve yola devam edememeniz, sizi ileride meydana gelebilecek büyük bir kazadan korumuş olabilir. Hz. Hızır’ın gemiyi delmesini düşünün. Hz. Musa, onun eliyle geminin başına böyle bir musibet gelmesine başlangıçta itiraz etmişti. Oysa Hz. Hızır bunu yaparak gemiyi kusurlu göstermeye çalışmış, böylece az ötede sağlam her gemiye el koyan, gâsıp bir kraldan gemiyi korumuştu. Böylece fakir işçilere ait olan gemi, küçük bir kusur sebebiyle büyük bir felaketten kurtulmuştu.

Evet… Sizi uyanışa sevk edecek bir musibet, sizi rehavete sevk edecek bir nimetten daha kıymetlidir. Elverir ki ders alına…

Rabbimiz, verdiği nimetlerine şükretmeyi, karşılaştığımız musibetlerden ders almayı cümlemize nasip eylesin.

(Soner Duman/20.Şevval.1440/23.Haziran.2019/Pazar)