POYRAZ: Böyle küçük bir oda düşün, içinde yüzlerce kitap. Hani o kitapların bir kokusu olur ya böyle, içine çekersin. Böyle içine çekersin, sanki böyle, sanki binlerce hayatı içine çekmişsin gibi. Türk romanlarını düşün mesela. Attila İlhan’ı düşün, Ahmet Hamdi’yi… Ordan gel Oğuz Atay’a. Orhan Pamuk’a geldin mi? İşte orada dur, bir mola ver. Böyle bir şey işte. … Bir gözleri var, aynı Ece Ayhan. Burnu desen, İlhan Berk. Hele saçları, sana yemin ediyorum, Cemal Süreya.
POYRAZ : Bugün ayrı olduğumuz 97. gün. Bir insanın günde 23 bin kez nefes aldığını düşünürsek, senden ayrı iki milyon küsur kez nefes almışım. Aldığım nefesler kalbime batıyor Ayşegül. Anlamıyorsun, yokluğunda aşık olan yerlerim acıyor. Bu kadar acıyı biriktirseydim kendime Fikirtepe’den iki dönüm arsa alırdım.