İnce Memed, Yaşar Kemal ve Doğa
-
4 Mart 2018
Önce söz. Sonra yazı. Edebiyatımızın geleneksel seyri böyledir. Masallarımız, halk hikâyelerimiz, destanlarımız sonradan yazıya dökülmüştür. Doğal bir seyirdir bu. Fakat bu seyir edebiyatımızda ilk kez İnce Memed’le bozulmuştur. İnce Memed yazılı edebiyattan sözlü edebiyata geçen ilk kahramanımızdır. Elektriksiz, televizyonsuz evlerde, kahvelerde masalların ve halk hikâyelerinin yanı sıra İnce Memed de anlatılırdı. Sadece bu bile İnce Memed’in ne denli önemli bir roman olduğunu gösterir.
İnce Memed üzerine bugüne kadar gerek yurt içinde, gerek yurt dışında çok şey yazıldı. Yazılan bu incelemeleri iki gruba ayırabiliriz:
1.Romanın edebi değerini anlatan yazılar.
2. Romanın toplumsal, siyasal mesajını çözümleyen yazılar.
Öne çıkan, ikinci gruptaki yazılardır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Berna Moran, Cevdet Kudret, Fethi Naci gibi edebiyat tarihçileri ve eleştirmenler romanın toplumsal, siyasal mesajını çözümleyen incelemeler yapmışlardır. Paralel bir söylem içerisindedirler. Ve elbette söyledikleri önemlidir. Hürriyet Gösteri’nin, Aralık 2003, 254.sayısındaki “50. Yılında İnce Memed” özel dosyasında da aynı durum söz konusudur. Dosyada Yıldız Cıbıroğlu hariç diğer yazarların söyledikleri birbirine çok yakındır. Erich J. Hobsbawm’ın “Haydutlar” adlı kitabı, İnce Memed’i çözümlemede önemli bir kaynak olmuştur eleştirmenlerimize.
Farklı bir söylem içerisinde olanlar da yok değil. Eşkıyalığı yerden yere vuran Kemal Tahir bu cephenin en önemli isimlerinden. Kemal Tahir’e göre eşkıyalar ağaların, beylerin köpekliğini yapan; korkak, acımasız, kalleş, rezil insanlardır. Eşkıyalığın sebebi de idarenin zayıflığıdır. Eşkıyaya hayran olunması, ondan bir şey beklenmesi toplumun güçsüzlüğünün ifadesidir. Eşkıyalar, devlet gücü karşısında yok olmaya, yenilmeye mahkûmdurlar, teziyle Yaşar Kemal’e karşı çıkmış, “Rahmet Yolları Kesti” romanını bu tezini doğrulamak için yazmıştır. Romandaki eşkıyaların (Uzun İskender, Maraz Ali, Kanlı İlyas, Kara Haydar, Aynacı…) kişilikleri, ortaya attığı teze uygundur. Sarhoş, kumarbaz, rezil, soytarı, akılsız, tembel, kıyıcı kişilerdir bunlar.
“50. Yılında İnce Memed” dosyası için yazdığı yazıda Zülfü Livaneli iki cümlelik bir paragrafla anlatır Yaşar Kemal’deki doğa tutkusunu: “Yaşar Kemal’in romanlarında doğa çok önemli bir yer tutar, doğa insanın bir parçasıdır. İnsanın doğayla içi çeliğini anlamadan insan varoluşunun temellerine inebilmek mümkün değildir.
Yaşar Kemal çevreyle ilgili tavrını da belirler. Doğanın katledilmesine karşıdır o.
-
4 Mart 2018
Önce söz. Sonra yazı. Edebiyatımızın geleneksel seyri böyledir. Masallarımız, halk hikâyelerimiz, destanlarımız sonradan yazıya dökülmüştür. Doğal bir seyirdir bu. Fakat bu seyir edebiyatımızda ilk kez İnce Memed’le bozulmuştur. İnce Memed yazılı edebiyattan sözlü edebiyata geçen ilk kahramanımızdır. Elektriksiz, televizyonsuz evlerde, kahvelerde masalların ve halk hikâyelerinin yanı sıra İnce Memed de anlatılırdı. Sadece bu bile İnce Memed’in ne denli önemli bir roman olduğunu gösterir.
İnce Memed üzerine bugüne kadar gerek yurt içinde, gerek yurt dışında çok şey yazıldı. Yazılan bu incelemeleri iki gruba ayırabiliriz:
1.Romanın edebi değerini anlatan yazılar.
2. Romanın toplumsal, siyasal mesajını çözümleyen yazılar.
Öne çıkan, ikinci gruptaki yazılardır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Berna Moran, Cevdet Kudret, Fethi Naci gibi edebiyat tarihçileri ve eleştirmenler romanın toplumsal, siyasal mesajını çözümleyen incelemeler yapmışlardır. Paralel bir söylem içerisindedirler. Ve elbette söyledikleri önemlidir. Hürriyet Gösteri’nin, Aralık 2003, 254.sayısındaki “50. Yılında İnce Memed” özel dosyasında da aynı durum söz konusudur. Dosyada Yıldız Cıbıroğlu hariç diğer yazarların söyledikleri birbirine çok yakındır. Erich J. Hobsbawm’ın “Haydutlar” adlı kitabı, İnce Memed’i çözümlemede önemli bir kaynak olmuştur eleştirmenlerimize.
Farklı bir söylem içerisinde olanlar da yok değil. Eşkıyalığı yerden yere vuran Kemal Tahir bu cephenin en önemli isimlerinden. Kemal Tahir’e göre eşkıyalar ağaların, beylerin köpekliğini yapan; korkak, acımasız, kalleş, rezil insanlardır. Eşkıyalığın sebebi de idarenin zayıflığıdır. Eşkıyaya hayran olunması, ondan bir şey beklenmesi toplumun güçsüzlüğünün ifadesidir. Eşkıyalar, devlet gücü karşısında yok olmaya, yenilmeye mahkûmdurlar, teziyle Yaşar Kemal’e karşı çıkmış, “Rahmet Yolları Kesti” romanını bu tezini doğrulamak için yazmıştır. Romandaki eşkıyaların (Uzun İskender, Maraz Ali, Kanlı İlyas, Kara Haydar, Aynacı…) kişilikleri, ortaya attığı teze uygundur. Sarhoş, kumarbaz, rezil, soytarı, akılsız, tembel, kıyıcı kişilerdir bunlar.
“50. Yılında İnce Memed” dosyası için yazdığı yazıda Zülfü Livaneli iki cümlelik bir paragrafla anlatır Yaşar Kemal’deki doğa tutkusunu: “Yaşar Kemal’in romanlarında doğa çok önemli bir yer tutar, doğa insanın bir parçasıdır. İnsanın doğayla içi çeliğini anlamadan insan varoluşunun temellerine inebilmek mümkün değildir.
Yaşar Kemal çevreyle ilgili tavrını da belirler. Doğanın katledilmesine karşıdır o.